Sözlü Edebiyat Dönemi, yazının bulunmadığı ve yazılı eserlerin henüz yaygınlaşmadığı bir dönemde, halkın kültürel birikimini, duygularını ve düşüncelerini sözlü olarak aktarılmasıyla oluşmuş bir edebiyat dönemidir. Bu dönemde, edebi eserler genellikle halk arasında şifahen, yani ağızdan ağza aktarılmış ve kuşaktan kuşağa devam etmiştir. Bu gelenek, özellikle Türk halkının edebiyat tarihinin en eski dönemlerinde oldukça yaygın olup, bu dönemdeki eserler, Türklerin tarih, kültür, inançlar, gelenekler, kahramanlık ve doğa anlayışı gibi birçok alandaki toplumsal değerlerini yansıtmaktadır. Sözlü edebiyat, Türk edebiyatının temellerini atmış ve ilerleyen yazılı döneme de önemli bir katkı sağlamıştır.
Okumaya devam et →