Ben topraktım, büyüdüm yerin derinliğinde,
Yüzlerce yıldır, sessizce bekledim.
Gökten düşen her damla,
Beni yeniden şekillendirdi,
Ve ben, hep yeşili, hep umudu taşıdım.

Ben topraktım, büyüdüm yerin derinliğinde,
Yüzlerce yıldır, sessizce bekledim.
Gökten düşen her damla,
Beni yeniden şekillendirdi,
Ve ben, hep yeşili, hep umudu taşıdım.
Bana bakma, ben bir dereyim,
Sonsuz akışta kaybolan bir rüya.
Taşları aşar, vadileri dönerim,
Kucaklarım toprağı, alırım sana.
Yüksek dağlar, sessiz bakışlar,
Göğe doğru yükselen yılların hatırası.
Rüzgarın fısıldadığı eski şarkılar,
Taşların ardında gizli bir masal, bir rüya.
Gidiyorsun,
Sessiz bir akşamın soğuk rüzgarında.
Sözler, dudağımda titrek bir mum ışığı,
Alevi her an sönmeye hazır.
Bakışların hala dokunuyor içimde bir yerlere,
Ama uzaklaşıyor adımların,
Her adımında, bir hayat benden eksiliyor.
Geceye döküldü yine karanlık düşler,
Her bir yıldızda seni aradım, bilmezler.
Bir nefes, bir söz, bir sıcak bakış,
Sen yoksun, yüreğimde derin bir kış.
Sessiz Çığlık
Okumaya devam etDeğişir bir anda esen karayelin yönü
Solar birdenbire sonbaharın hüzünlü yaprakları
Şaşırır kalır o denizdeki gemiler
Boşuna garip limanlar ararlar
Bir yabancının gülüşü beliriverir
Çalmıştır senden sevdiğini
Biriktirdiğin içindeki o zehir
Sadece benliğini öldürecektir
Birdenbire yine bakmışın ki büyüyorsun
Elinden kayıp giden balonun üzdüğü çocuk olmuşsun
Bir öykü kitabının ardına saklanmış ve kurumuş
Gözlerinde kayboluyor her an
Büyüdün mü üstat?
Hayatın gerçekten o düşlediğin kadar adil olmadığını anlıyorsun.
Ölümdür sadece tek başıma
ve AŞK daima iki kişiliktir UNUTMA!
Hepimiz yoldaşız, yoktur bizde düşmanlık,
Bizde sonra gelen yaramaz pişmanlık.
Herkesi sevmek saymaktır insanlık
Tüm dünya bilsin bizi yoldaş diye.