Şehrengiz Nedir?

Şehrengiz (ya da şehirname) Divan edebiyatında önemli bir türdür ve kelime olarak “şehir” ve “giz” (gizli, gizemli) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. Bu tür, bir şehri veya kasabayı detaylı bir şekilde anlatan, zaman zaman gerçekçi zaman zaman ise hayali öğelerle bezeli manzum eserlerdir. Şehrengizler, hem şehirlerin coğrafi ve kültürel özelliklerine dair bilgiler sunar hem de şehirlere ait mitolojik, tarihi ve sosyal yapıları konu alır.

Okumaya devam et

Velayet-name Nedir?

Velayet-name, Türk edebiyatında özellikle Osmanlı dönemiyle ilişkilendirilen ve genellikle bir kişi ya da bir grubun manevi üstünlüğünü, erdemlerini, ahlaki özelliklerini ve yüksek kişiliklerini anlatan metinlere verilen isimdir. Bu tür eserler, özellikle tasavvufî edebiyat çerçevesinde önemli bir yere sahiptir. Velayet, Arapçadan Türkçeye geçmiş bir kelime olup, “gerekli yasal hak ve sorumlulukların yerine getirilmesi, yönetim, üstünlük, dostluk” gibi anlamlara gelir. Ancak tasavvuf terimi olarak “velayet”, bir kişinin Allah katında yüksek derecelere ulaşması ve manevi üstünlüğünü kazanması anlamında kullanılır.

Okumaya devam et

Gazavat-name Nedir?

Gazavat-name, Türk edebiyatında özellikle Osmanlı döneminde ortaya çıkan ve savaşları, kahramanlıkları, zaferleri, kahramanlık destanlarını anlatan önemli bir türdür. “Gazavat” kelimesi, Arapçadan türetilmiş olup, savaş veya gazâ anlamına gelirken, Gazavat-name de bu savaşları, kahramanlıkları ve zaferleri konu alan, edebi olarak anlatılmış eserleri ifade eder. Bu tür, genellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun fetihleri ve savaşlarını anlatan yazılı eserler olarak ortaya çıkmıştır ve tarihsel olayları epik bir dille ele alır.

Okumaya devam et

Sur-name Nedir?

“Sur-name” (veya “surnâme”), divan edebiyatında önemli bir türdür ve özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde doğmuş bir edebi formdur. Bu tür, genellikle bir düğün ya da şehzadelerin sünnet töreni gibi büyük kutlamaları konu alır ve o dönemin şairleri tarafından yazılır. “Sur-name”, kelime olarak “adname” (isimname) anlamına gelir; ancak bu türün daha spesifik bir anlamı vardır. Sur-name, özel olarak bir düğün, sünnet töreni veya başka bir büyük halk kutlaması hakkında yazılan şiirsel anlatımlardır. Bu kutlamaların çoğu şehzadelerin sünneti, padişahların düğünleri ya da hükümdarın tahta çıkışı gibi olaylara dayanır.

Okumaya devam et

Seci Nedir?

“Seci” (veya “seci kafiye”) Türk divan edebiyatında, özellikle beyitlerde kullanılan bir nazım tekniğidir. Seci, genellikle aynı hece ölçüsünde olan, fakat anlam bakımından farklı kelimelerin bir arada kullanıldığı bir yapıdır. Bu türde, kelimeler arasında ses benzerliği (kafiye) bulunur, ancak bu kafiye düzeni, klasik kafiye anlayışından farklı olarak, iki ya da daha fazla kelime arasında bir ses benzerliğine dayalıdır. Seci, özellikle divan şairlerinin eserlerinde sıkça görülür ve onların estetik anlayışlarını yansıtan bir unsurdur.

Okumaya devam et

Ak akçe kara gün içindir anlamı

“Ak akçe kara gün içindir” atasözü, tasarruf yapmanın ve birikim oluşturmanın zorlu zamanlar için çok önemli olduğunu anlatır. Bu atasözü, gelecekte karşılaşabileceğimiz sıkıntılı durumlara karşı hazırlıklı olmanın önemini vurgular. Birikim yapmanın, insan hayatındaki belirsizliklere karşı bir güvence oluşturduğunu ifade eder.

Okumaya devam et

Adam olacak çocuk bokundan belli olur

“Adam olacak çocuk bokundan belli olur” atasözü, bir kişinin gelecekteki başarıları, karakteri ya da potansiyeli hakkında bazı belirgin özelliklerin veya davranışların, onun henüz küçükken, daha başlangıç aşamasında gözlemlenebileceğini ifade eder. Bu atasözü, insanların çocukluklarından itibaren bazı beceri ve niteliklerin, onların gelecekte nasıl bir kişi olacağının ipuçlarını verebileceğini anlatır.

Okumaya devam et

Adı çıkmış dokuza inmez sekize

“Adı çıkmış dokuza inmez sekize” atasözü, bir kişinin ünü, durumu veya itibarı bir noktada belirginleştiğinde, bu durumun geri alınamayacağını ve o kişiye yönelen ilgilinin veya olayın bir şekilde devam edeceğini anlatan bir deyimdir. Yani, bir kişinin adı bir şekilde duyulmuş, duyulmuşsa artık geri dönülmesi zor bir noktaya gelmiştir. Bu deyim, bazen bir olaya ya da duruma yaklaşıldığında, bu durumun sonuçlarının kaçınılmaz bir şekilde devam edeceği veya bir kişinin sosyal çevresinde istenmeyen bir ün kazanmasının ardından bu ünvana sahip olmaya devam edeceği anlamında kullanılır.

Okumaya devam et