“Fink atmak” deyimi, bir kişinin dinlenmek, rahatlamak veya hiç bir şey yapmadan zaman geçirmek amacıyla tembellik etmesi, gereksiz yere vakit harcaması anlamında kullanılır. Bir kişi “fink atmak” dediğinde, aslında hiçbir sorumluluk üstlenmeden, çalışmadan ya da üretken olmadan zaman geçiriyordur. Bu deyim, genellikle olumsuz bir anlam taşır ve tembellik veya iş yapmama haliyle ilişkilendirilir.

“Göz gezdirmek” deyimi, bir şeyin üzerinden hızlıca ve dikkatlice bakmak, incelemek anlamına gelir. Ancak bu inceleme, genellikle derinlemesine bir analiz veya detaylı bir gözden geçirme değil, daha yüzeysel ve hızlı bir şekilde yapılan bir göz atma şeklinde olur. İnsanlar bu deyimi, genellikle bir metni, bir durumu veya bir nesneyi hızlıca gözden geçirmek için kullanırlar.

“Göze batmak” deyimi, bir kişinin ya da bir şeyin, özellikle istenmeyen bir şekilde dikkat çekmesi, fark edilmesi ve bazen hoş olmayan bir şekilde göz önüne çıkması anlamında kullanılır. Bu deyim, genellikle bir kişinin davranışlarının, tutumlarının ya da görünüşünün etrafındaki insanlar tarafından fark edilmesi ve genellikle olumsuz bir şekilde dikkat çekmesi durumunu tanımlar. Yani, “göze batmak”, toplumda ya da bir grup içinde “fark edilmek” ya da “dikkat çekmek” anlamına gelir, ancak bu genellikle olumsuz bir şekilde ifade edilir.

“Gözden düşmek” deyimi, bir kişinin ya da bir şeyin, daha önce sahip olduğu saygınlık, değer veya önemin kaybolması, itibarsızlaşması anlamında kullanılır. Bu deyim, özellikle bir kişinin başkaları tarafından artık değerli, saygıdeğer veya önemli görülmemesi durumunda kullanılır. Gözden düşmek, genellikle olumsuz bir değişim ya da bir düşüşün göstergesidir ve ilişkilerde, iş hayatında veya toplumsal hayatta yaşanabilir.

“İçli dışlı” deyimi, insanlar arasındaki çok yakın ve samimi ilişkiyi tanımlamak için kullanılan bir deyimdir. Bir kişinin bir başkasıyla “içli dışlı” olması, aralarındaki bağın çok güçlü, derin ve samimi olduğu anlamına gelir. Bu deyim, genellikle insanlar arasındaki dostluk, arkadaşlık, yakınlık ya da sevgiyi ifade ederken kullanılır.

“Kanının kaynaması” deyimi, genellikle bir kişinin bir duruma ya da bir olaya aşırı heyecan, öfke, coşku veya sinirle tepki vermesi durumunu tanımlamak için kullanılır. Bu deyim, bir duygunun vücutta çok yoğun ve hızlı bir şekilde hissedilmesiyle ilgilidir. Kanın kaynaması, bedensel ve duygusal bir tepkiyi birleştirerek, kişinin ruh halinin dışa vurumunu ifade eder.