Ziyan Olan Koyunun Kuyruğu Yağlı Olur

“Ziyan olan koyunun kuyruğu yağlı olur” atasözü, kaybedilen bir şeyin ya da kaybolan bir fırsatın sonrasında, geriye kalan şeylerin çoğu zaman değersiz veya geçici olduğunu anlatan bir deyimdir. Bu atasözü, kaybedilen ya da zarara uğrayan bir şeyin, geriye kalan kısmının “yağlı” yani göze hoş görünen bir şey olmasına rağmen, aslında bu artığın ya da fazlalığın gerçekte bir değer taşımadığını ifade eder. Temelde, bir kayıp ya da zararın telafi edilmesinin zor olduğuna ve geriye kalanların bazen sadece geçici bir tatmin ya da yanıltıcı bir görünüm sunduğuna dikkat çeker.

Okumaya devam et

Zor Kapıdan Girerse Şeriat Bacadan Çıkar

“Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar” atasözü, bir işin ya da amacın, doğal ve uygun yollarla yapılması gerektiğini anlatır. Zorlama ve baskı ile bir hedefe ulaşılmaya çalışıldığında, bu durumun sonunda istenilen sonucun ya da amacın tersine bir sonuç doğurabileceğini ifade eder. Yani, bir şeyin zorla ya da yanlış yollarla yapılması, sonunda daha büyük sorunlara, yanlış sonuçlara ya da istenmeyen durumlara yol açabilir. Bu atasözü, her işin kendi doğasına uygun şekilde, düzgün bir şekilde yapılması gerektiğini vurgular.

Okumaya devam et

Zora Beylerin Borcu Var

“Zora beylerin borcu var” atasözü, güçlü ve yüksek statülü kişilerin ya da toplumsal olarak önemli yerlerde bulunanların, zor durumda olduklarında sorumluluklarının ve yüklerinin daha fazla olduğunu ifade eder. Bu atasözü, üst pozisyondaki kişilerin, zor zamanlarda daha fazla yükle karşılaşacaklarını, çünkü sorumlulukları ve beklentilerinin çok daha fazla olduğunu anlatır. Bu kişiler, ya da toplumlar, güç ve otoriteleri nedeniyle başkalarının sorumluluklarını daha çok üstlenirler ve bu durum onları daha çok zorlar.

Okumaya devam et

Zora Dağlar Dayanmaz Anlamı

“Zora dağlar dayanmaz” atasözü, her şeyin bir sınırı olduğunu, zorlayıcı ve aşırı yüklerin insanları, yapıları ya da durumları aşırı derecede zorlayarak, nihayetinde çökmesine veya başarısız olmasına yol açtığını ifade eder. Dağlar, doğanın en güçlü ve en sağlam yapıları olarak bilinse de, aşırı baskıya, zorlama ve strese dayanamayan bir noktaya gelirler. Bu, bir kişinin ya da toplumun da zorlama, aşırı yük veya sürekli baskı altında dayanamayacağını ve sonunda bu durumdan etkilenerek başarısız olabileceğini anlatan bir atasözüdür.

Okumaya devam et

Zorla Güzellik Olmaz Anlamı

“Zorla güzellik olmaz” atasözü, bir şeyin ya da bir kişinin, zorla, baskı ile ya da istemeyerek yapıldığı takdirde, o şeyin ya da kişinin gerçek anlamda güzel ve kalıcı olamayacağını ifade eder. Yani, bir şeyi yapmak veya bir konuda başarılı olmak için gönüllü olmak, doğal bir istek ve çaba göstermek gerekir. Zorla, baskıyla yapılan işler ise ya istenen başarıyı vermez ya da yapılan şeyin değeri ve güzelliği kalıcı olmaz. Bu atasözü, özgür irade ve gönüllü çabaların önemini vurgular.

Okumaya devam et

Zulüm ile Abad Olanın Akıbeti Berbat Olur

“Zulüm ile âbad olanın akıbeti berbat olur” atasözü, bir kişinin ya da bir toplumun, başkalarına zulmederek, haksızlık yaparak veya adaletsiz bir şekilde güç kazanması durumunda, elde ettiği bu başarıların veya kazançların uzun vadede sürdürülemeyeceğini ve nihayetinde kötü sonuçlar doğuracağını ifade eder. Yani, zulüm, adaletsizlik ve kötü niyetle elde edilen her şeyin sonu, sonunda olumsuz bir şekilde gelir. Zulüm ve haksızlıkla elde edilen her türlü güç, zenginlik ya da başarı, bir gün geriye dönecek ve kötü sonuçlarla karşılaşılacaktır.

Okumaya devam et

Zurnada Peşrev Olmaz Anlamı

“Zurnada peşrev olmaz” atasözü, bir şeyin doğasına uygun olmayan bir şekilde yapılmasının anlamsız olduğunu ifade eder. Bu atasözü, her şeyin uygun zamanı ve şekli olduğunu vurgular ve gereksiz veya yanlış bir başlangıcın, zaman kaybına yol açacağını anlatır. Aynı zamanda, bu atasözü, insanlara iş yaparken ya da bir olayla ilgili bir şey planlarken doğru zamanı ve doğru yöntemleri seçmeleri gerektiği konusunda bir uyarıdır.

Okumaya devam et

Züğürt Olup Düşünmektense Uyuz Olup Kaşınmak Yeğdir

“Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir” deyimi, halk arasında sıkça duyulan, genellikle insanların sıkışmış veya zor durumlarla karşı karşıya kaldıklarında kullanılır. Bu deyim, daha çok, yaşadıkları zor durumdan veya sıkıntıdan kaçmayı tercih etme anlamına gelir. Aynı zamanda, düşünerek, plan yaparak veya sıkıntılarla başa çıkmaya çalışarak zaman kaybetmektense, o anki durumu kabullenip çözüm üretme yolunu seçmenin daha pratik olduğu yönünde bir düşünceyi ifade eder.

Okumaya devam et